İyi bir okçu,
kullandığı oklarla değil, ulaştığı amaçlarla tanınır. Thomas Fuller
Bir mimarın oluşturacağı bina, hazırladığı planda gizlidir.
Önce zihninde şekillendirir, sonra kâğıt üzerine döker, sonrasında ise onun
küçük bir modelini oluşturur ve böylelikle, bina tamamlandığında neye
benzeyeceğini herkes en başından görebilir. İhtiyaçlara cevap vermeyecek bir
plan, baştan tespit edilip düzenlenebilir. Aynı şekilde, geleceğin hekimlerini
yetiştiren tıp fakültelerinin de, mezunlarının ne gibi özelliklere sahip
olacağını baştan açık açık belirtmeleri bu anlamda önemlidir.
Öğrenme çıktılarının belirlenmiş olması, bu çıktılara nasıl
ulaşılacağına dair bütün süreci ona göre tasarlamayı sağlar. Çıktıya dayalı
eğitimin zıttı olarak ifade edilebilen “girdiye dayalı eğitim”de ise, eğitim
sürecinde hangi içeriklerin yer alacağı ve hangi stratejilerin kullanılacağı
önemlidir. Ancak, girdilerin başlangıçta uygun görünmesi, çıktının kalitesini
garanti etmez. Özellikle eğitim sürecinin karmaşıklığı düşünüldüğünde; planlanan
programın planlandığı gibi uygulanamaması, uygulanan programın bazı noktalarda öğrenciler
tarafından algılanamaması gibi durumların çıktıların kalitesini etkilemesi
mümkündür.
Girdilerin çıktılardan daha ön planda tutulduğu bir sürecin sonunda
elde edilen çıktı, ne olursa olsun kabul edilmek zorunda kalınır. Oysa çıktıya
dayalı eğitimde, başta belirlenen çıktılara nasıl ulaşıldığından çok, bu
çıktılara ulaşılıp ulaşılmadığı dikkate alınır. Daha önce de belirtildiği
üzere, çıktıya dayalı eğitimdeki çıktılar, bu çıktılara ulaşmak için gerekli
süreci ciddi bir şekilde etkiler. Çünkü çıktılara ulaşılmasını garanti altına
almak için içerik, stratejiler ve ölçme-değerlendirme süreçleri bu çıktılara
göre yapılandırılır.
Mesela çıktıya dayalı tıp eğitiminin olduğu bir fakültede
ölçme-değerlendirmede çan eğrisi (norm-referenced) ile değerlendirme yapılamaz;
mutlaka bir geçme noktası (cut-off) belirlenmeli yani ölçüt bağımlı
(criterion-referenced) değerlendirme yapılması gerekir. Aksi takdirde, grubun
genelinin düşük performans gösterdiği durumda, istenen çıktıya ulaşamayan
öğrenciler bile geçer not alabilir.
Ölçme-değerlendirme dışında, eğitim programındaki her
bileşen çıktılarla ilişkilendirilmelidir. Çıktıya hizmet etmeyen hiçbir
bileşen, programda yer almamalıdır.
Çıktıya dayalı eğitimde, çıktıların belirlenme süreci de
yüksek önemi haizdir. Çıktılar belirlenirken sadece küçük bir grubun değil,
bütün paydaşların görüşünden faydalanılmalıdır. Eğiticiler, öğrenciler,
yöneticiler, sahada çalışan hekimler, diğer meslek grupları ve halk bu
paydaşlara dâhildir.
Çıktıya dayalı tıp eğitimindeki önemli bir nokta, eğitim
sürecinin sadece tıbbi uzmanlığı değil, iletişim becerilerini, problem çözme
becerisini, etik davranışları, takım çalışmasına uygunluğu da kazandıracak bir
yapının oluşturulmasıdır. Bu beceriler, tıbbi uzmanlığın elde edilme sürecinin
içine yedirilmelidir.
Çıktıya dayalı eğitime mesafeli olanlar da vardır. Mesafeli
olmalarının sebepleri, eğitimin belirli çıktılara ulaşmak için yapılmasının,
öğrencileri tek tipleştirme ve yaratıcılıklarını göstermelerine engel olma
ihtimalidir. Özellikle tutum alanıyla ilgili eğitimlerde bu gibi çıktılardan
bahsetmenin, tutum alanının doğasına aykırı olduğunu ifade edenler mevcuttur.
Karşı olanlara karşılık olarak ifade edilenler ise, tıp fakültelerinin hekim
yetiştirmesinden dolayı, mezunlarının hangi niteliklere sahip olacağını
belirlememe gibi bir lüksünün olmadığıdır.
Çıktıya dayalı tıp eğitiminin bazı faydalarından söz
edilebilir:
- Geleneksel yapıdaki tıp programlarının gözden kaçırdığı iletişim becerileri, sağlık savunuculuğu gibi alanlara programda yer verilmesinin önünü açar.
- Fakültenin kendisine “bizim amacımız ne” sorusunu sordurur.
- Neredeyse kimse, öğrencilerin eğitim sürecinin sonunda neleri yapabilecek hâle geleceğini en başından bilmeye itiraz etmez. Dolayısıyla eğiticiler tarafından kabul edilebilirliği yüksektir. Ayrıca herkes, çıktıların ne olması gerektiği konusunda hemfikir olabilir.
- Eğitim programının bir bütün hâlinde belirli amaçlara hizmet eder şekilde yapılandırılmasını sağlar. Birbirleriyle ilişkisiz parçalar olmasını engellemeye yardımcı olur. Bütüncül bir eğitime katkıda bulunur.
- Eğitim süresinin sonunda hangi noktada olması gerektiğini bilen öğrenci, öz-yönelimli (self-directed) bir şekilde öğrenme süreçlerinde sorumluluk alır.
- Eğitim süreçlerinde yer alacak olan içerik ve stratejilerde esneklik sağlar. Çıktıya ulaştırabilecek her türlü bileşen kabul edilebilirdir.
- Ölçme-değerlendirmede nelere bakılacağını yönelik çerçeve oluşturur.
- Eğitimin kalitesiyle ilgili hesap verebilirliği kolaylaştırır. Programın değerlendirilmesi, çıktılar üzerinden yapılır.
Çıktıya dayalı eğitimi uygulamak için fakültedeki
paydaşların (yöneticiler, program geliştiriciler, eğiticiler, öğrenciler)
kendilerine sormaları faydalı olan bazı sorular vardır.
- Çıktıların belirlenmesi sürecinde bütün paydaşların görüşleri dikkate alındı mı ve bu konuda yeterince tartışıldı mı? - Yöneticiler
- Eğitim programı ve çıktılar uyumlu mu? - Yöneticiler
- Öğrenciler, mezun oldukları zaman bu çıktılara erişmiş oluyorlar mı? - Yöneticiler
- Eğiticiler çıktıların farkında mı? - Program geliştiriciler
- Çıktılar program bileşenleriyle uygun bir şekilde ilişkilendirilmiş mi? - Program geliştiriciler
- Programda hiçbir çıktıya hizmet etmeyen bir bileşen var mı? - Program geliştiriciler
- Öğrenciler programın sonunda bu çıktılara ulaşabiliyorlar mı? - Program geliştiriciler
- Öğrenciler, programda yer alan faaliyetlerin çıktılara ulaşmaya yardımcı olduğunu ve yapılan değerlendirmenin çıktılara uygun olduğunu düşünüyorlar mı? – Program geliştiriciler
- Çıktıların farkında mıyım? - Eğiticiler, öğrenciler
- Derslerimin çıktılara katkısı ne? - Eğiticiler
Özellikle öğrencilerin bu çıktıların ne anlama geldiğini,
hangi eğitim faaliyetinin hangi çıktı için var olduğunu ve hangi
ölçme-değerlendirme yönteminin hangi çıktıyı değerlendirmek için koyulduğunu
anlaması için bir rehber hazırlanması önemlidir. Böylece öğrenciler,
kendilerini çıktılara erişmek için yönlendirebilir ve bu yolda daha fazla
sorumluluk alabilirler.
Sonuç olarak çıktıya dayalı eğitim, sürece dayalı eğitimdeki
“şu derslere gir, 6 yılı tamamla, diplomanı al” şeklindeki anlayışın
“niteliksiz mezunlar” oluşturma tehlikesini, çıktıları ön plana koyarak
bertaraf etmeyi amaçlayan işlevsel bir yaklaşımdır. Eğitim programının
çıktılara göre yapılandırılması, çok sayıda olumlu etkiye neden olabilir ve
böylelikle, öğrenci mezun olduğunda gerekli donanıma sahip şekilde mesleğe adım
atabilir.
Bu içerik tamamen
aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak, sizi o asıl kaynağa başvurmaya teşvik etmek
için oluşturulmuştur.
Kaynak
Harden RM (1999) AMEE Guide No. 14: Outcome-based education:
Part 1-An introduction to outcome-based education. Medical Teacher, 21:1, 7-14.
DOI:10.1080/01421599979969
Ross N (1999) AMEE Guide No. 14: Outcome-based education:
Part 4-Outcome-based learning and the electronic curriculum at Birmingham
Medical School. Medical Teacher, 21:1, 26-31. DOI: 10.1080/01421599979996
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
Çıktıya Dayalı Tıp Eğitimi - PDF
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
Çıktıya Dayalı Tıp Eğitimi - PDF