Senaryo uygunluk sınavı
(Script Concordance Test) tıp eğitiminde, öğrencinin belirsizlik içeren bir
klinik durumda akıl yürütme becerisini ölçme ve değerlendirme amacıyla kullanılan
işlevsel bir araçtır. Ölçtüğü şey tam olarak “klinik verileri belirsizlik
ortamında yorumlama becerisi”dir.
Senaryo uygunluk sınavı,
yazılı bir sınavdır. Öğrencilere klinik senaryolar sunulur ve bu senaryoyla
ilgili bilgiler her soru öncesi biraz daha detaylandırılır. Öğrencilerden; tanı,
tetkik veya tedavi gibi amaçlar için verilen senaryoya göre tercih edilen
yaklaşımın uygunluğunu puanlamaları istenir. Çıkarım yapılabilmesi için bilgi sunulur
ama gerçek mesleki yaşamdaki belirsizlikleri içermesi için de senaryoda birçok
nokta karanlıkta bırakılır.
58
yaşında kadın hasta acil servise iki haftadır süren aralıklı vertigo atağı
ile başvuruyor.
|
||||||
Diyelim ki
aklına tanı olarak;
|
Sonra hastayla
ilgili şöyle bir bilgi öğrendin;
|
Son öğrendiğin bilgi de hesaba katıldığında, senin
düşündüğün tanının uygunluğu sence;
|
||||
Durum 1: Benign paroksismal pozisyonel vertigo geldi
|
Vertigo
epizodları 30 dakika sürüyormuş
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
Durum 2: Geçici iskemik atak geldi
|
Hipertansiyon
öyküsü varmış
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
Durum 3: Meniere sendromu geldi
|
Bir
deri lezyonunu yakın zamanda ameliyatla aldırmış
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
74
yaşında hipertansif kadın hasta, hidroklorotiazid ve 80 mg aspirin
kullanıyor. 15 dakika süren, konuşmada bozukluk ve sol elinde beceriksizlik
yaşıyor. Sağ internal karotid arterde %90 darlık tespit ediliyor.
|
||||||
Diyelim ki
aklına tedavi olarak;
|
Sonra hastayla
ilgili şöyle bir bilgi öğrendin;
|
Son öğrendiğin bilgi de hesaba katıldığında, senin
düşündüğün tedavinin uygunluğu sence;
|
||||
Durum 1: Sağ karotid endarterektomi yaptırmak geldi
|
Sol
internal karotid arterinde %70 darlık var
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
Durum 2: Statin tedavisi başlamak geldi
|
LDL
değeri 1.97 mmol/L (normal aralık: 2.00–3.40 mmol/L)
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
Durum 3: Aspirini kesip 75 mg Klopidorel başlamak geldi
|
Peptik
ülseri varmış
|
-2
|
-1
|
0
|
1
|
2
|
Tablolarda görüldüğü gibi,
önce senaryo verilir. Daha sonra bu senaryoyla ilgili tanı, tetkik, tedavi gibi
durumlar bağlamında “akla gelenler” ayrı ayrı ifade edilir (verilmiş olan akla
gelen durumların, birbirlerinden bağımsız olarak ele alınması istenir).
Sonrasında ise akla gelen o tanı, tetkik ya da tedavinin, senaryodaki hastayla
ilgili verilen yeni bilgi ışığında değerlendirilmesi öğrenciden beklenir. Bu
değerlendirmede yapılan, akla gelen düşüncenin yeni bilgi de hesaba katıldığındaki
uygunluğudur. Uygunluğun değerlendirmesi genellikle -2 ile +2 arasında
puanlanarak yapılır.
Diğer birçok geleneksel
sınavın aksine, senaryo uygunluk sınavındaki soruların tek bir doğru cevabı
yoktur. Yani bir senaryoda akla gelen tanı, tetkik, tedavinin veya her ne
verilmişse onun yeni bilgi ışığında uygunluğunun değerlendirilmesi sonucu
verilen puan için tek bir doğru yoktur. -2 ile +2 arasında verilen puanlardan
en uygun olanı (altın standart) uzmanların çoğunluğunun üzerinde hemfikir
olanıdır.
Mesela verili akla gelen
durumlardan birinin uygunluğunu 10 farklı uzman değerlendirsin. Bu uzmanlardan
beşi +2 puan, üçü +1 puan, ikisi -1 puan versin. Burada altın standart cevap
“+2”dir ve dolayısıyla +2’yi seçen öğrenciler sorudan 1 puan alırlar. Uygunluğu
değerlendirip +1’i seçen öğrenciler aynı sorudan 3/5=0.6 puan alırken, -1’i
seçen öğrenciler ise 2/5=0.4 puan alırlar. Diğer seçenekleri (0’ı ve -2’yi)
seçen öğrenciler ise bu sorudan hiç puan (0/5=0) alamazlar. Puanları
hesaplarken 5’e bölmemizin sebebi, altın standart olan cevabın 5 uzman
tarafından mutabık kalınarak ortaya çıkmasıdır. Eğer 7 uzman bu cevabı seçmiş
olsaydı, diğer seçeneklerin puanlarını hesaplamak için 7’ye bölecektik; 7
uzmanın yani çoğunluğun seçtiği cevabı seçen öğrenciler ise yine tam puan olan
1 puan alırdı.
Tek bir doğru cevabın
olmaması, belirsizlikler içeren klinik durumlara uzmanların farklı
yaklaşımlarının referans alınarak puanlama yapılması önemli çünkü her bir
uzmanın yaklaşımı kendi içinde bir değeri barındırır.
Bu sınavın teorik arka planını “script theory” oluşturur. Bu teori,
olayları veya objeleri yorumlarken zihnimizdeki bilgilerin nasıl depolandığını
ve geri çağırıldığını açıklamayı hedefler. Bilişsel psikolojiden köken alan bu
teorinin sağlık alanındaki izdüşümlerine bakıldığında, tıbbi bilgilerin
zihnimizde senaryolar/şemalar (“script”ler) olarak kayıtlı olduğu öne sürüldüğü
görülür. Bu senaryolar/şemalar “kardiyovasküler hastalıklar” gibi geniş kapsamlı
olabildiği gibi, bir hastalığa (mesela miyokard infarktüsü) veya tek bir vakaya
(mesela Mehmet Bey’in vakası) dayalı da olabilir. Bu senaryolar, okuyup
yaşadıkça sürekli olarak yeniden yapılandırılır ve karşılaştığımız her vakada
kendi içimizde verdiğimiz anlık tepkinin kaynağı olan sinirsel bağların
ürünüdür.
Mesela poliklinikteyken genç bir kadın hastanın size baş ağrısı ile
başvurduğunu düşünün. Hasta kapıdan girer girmez onun hakkında düşünceleriniz
oluşur ki bunların bir kısmı bilinçaltından gelir. Hastaya şikâyetleri hakkında
sorular sordukça yeni bilgiler öğrenirsiniz. Baş ağrısının sol tarafta ve
şiddetli olduğunu ifade edince, hastanın yüzündeki rahatsız hâli ve kadın
olmasını da bu şikâyetle birleştirince zihninizde hemen “migren senaryosu”
belirir.
Süreç burada anlatılırken uzun sürse de zihindeki olaylar oldukça hızlı
gelişir. Elde ettiğiniz sınırlı sayıdaki bilgiyle “migren senaryosu”nu işe
koşarak bir hipotez kurmuşsunuzdur. Bu noktada beklentiniz; tek taraflı,
bulantı veya ışık hassasiyetinin eşlik ettiği zonklayıcı bir ağrı ile
karşılaşmaktır. Ama hasta, diyelim ki beklentinizin dışında bilgiler
vermektedir. Mesela ışık hassasiyeti veya bulantı yoktur, ağrısı zonklayıcı
değildir; ateşi vardır ve ense sertliği tarifliyordur. Bu bilgileri
öğrendiğiniz anda zihniniz “migren senaryosu”nun yanına “menenjit senaryosu”nu
da ekleyecek ve bundan sonra elde edeceği bilgilerle bunların hangisinin
vakayla uyumlu olduğunu araştıracaktır. Bu hasta çıktıktan sonra odaya giren
yeni bir hastayla da zihniniz, bütün bu senaryoları bir kenara koyacak ve yeni
hastaya uygun senaryo geliştirmeye başlayacaktır.
Ne kadar çok senaryo geliştirir ve onları sınarsanız, zihninizde bu
senaryoları içeren sinirsel yolakları geliştirir ve bununla kalmayıp yeni
bağlantılar kurarsınız. Böylelikle karşılaştığınız klinik durumlarla başa çıkma
konusunda daha yeterli olursunuz. İşte senaryo uygunluk sınavları da bu
yeterlilikleri, öğrencilerin senaryolara tepki verirken kullandıkları akıl
yürütme becerilerini uzman hekimlerin akıl yürütme becerileriyle
karşılaştırarak ölçer. Dolayısıyla bu sınav, çoktan seçmeli klasik sınavlardaki
gibi hatırlama düzeyindeki bilgi miktarını ölçmeyi hedeflemez. Akıl yürütme,
bilgiyi farklı alanlara aktarma gibi daha üst düzey becerileri ölçer.
Senaryo uygunluk sınavı özetle, klinik akıl yürütme becerisini ölçmek için
geçerliliği ve güvenilirliği gösterilmiş iyi bir araçtır. Bu beceriyi ölçen
sözlü sınav ve OSCE gibi sınavlar, ya standardizasyonun zor olmasından ya da
külfetli olmasından dolayı senaryo uygunluk sınavına göre elverişsizdir.
Senaryo uygunluk sınavı ile hem standardizasyon kolayca yapılabilir, hem de
hazırlanışında OSCE kadar zahmetli bir süreç gerekmez.
İlişkili yazı: Senaryo Uygunluk Sınavı Nasıl Hazırlanır?
Bu içerik tamamen aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak, sizi o asıl kaynağa başvurmaya teşvik etmek için oluşturulmuştur.
İlişkili yazı: Senaryo Uygunluk Sınavı Nasıl Hazırlanır?
Bu içerik tamamen aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak, sizi o asıl kaynağa başvurmaya teşvik etmek için oluşturulmuştur.
Kaynak
Lubarsky S, Dory V, Duggan P, Gagnon R, Charlin B (2013) Script concordance
testing: From theory to practice: AMEE Guide No. 75. Medical Teacher, 35:3,
184-193. DOI: 10.3109/0142159X.2013.760036
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: Senaryo Uygunluk Sınavı (Script Concordance Test) Nedir? - PDF
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: Senaryo Uygunluk Sınavı (Script Concordance Test) Nedir? - PDF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder