Ölçme-değerlendirme, tıp
eğitiminde önemli bir yere sahiptir. Çünkü mezun hekimlerin topluma vereceği
sağlık hizmeti ve diğer görevleri bakımından yeterli olup olmadığını doğru
tespit etmek, tıp fakültelerinin topluma yönelik sorumluluklarından biridir. Çıktı
tabanlı eğitim, bu tespiti kolaylaştırma yolunda atılmış bir adımdır. Çıktı
tabanlı eğitimde öğrencinin mezuniyette sahip olması gereken öğrenme çıktıları
baştan belirlenmiştir ve ölçme-değerlendirme, bu çıktılara erişilip
erişilmediğini belirlemek için yapılır. Dolayısıyla, kullanılacak
ölçme-değerlendirme yöntemleri de bu çıktılara uygun bir yapıda olmalıdır.
Bunun için de ölçme-değerlendirme yöntemlerinin kendine has özelliklerini
bilmek gereklidir.
Ölçme-değerlendirme
yöntemleri denilince, yöntemin incelenmesi gereken 4 bileşeninden söz
edebiliriz: Geçerlilik, güvenilirlik, öğrenciye etkisi ve kullanışlılık/maliyet.
Bir ölçme aracının
geçerliliği, onun, ölçmek istediğimiz şeyi mi yoksa başka şeyi mi ölçtüğünün
ifadesidir. Geçerliliğin türleri vardır; mesela kapsam geçerliliği, o sınavın
ölçmek istediği içeriğin tamamını ölçüp ölçmediğine göre değişir. Güvenilirlik
ise, o ölçme aracının aynı tür gruba (mesela dönem 3’ün sonuna gelmiş
öğrencilere) farklı zaman ve yerlerde uygulanmasıyla elde edilen sonuçların
tutarlılığına bağlıdır. Güvenilir bir sınav, her zaman aynı sonuçları verir.
Ölçme-değerlendirmenin
öğrenciye ve öğrenmeye etkisi genellikle gözden kaçırılan bir konudur.
Öğrenciler sınavın türüne, içeriğine, sıklığına göre çalışırlar. Mesela sınav
büyük oranda, hatırlama düzeyinde bilgileri sınıyorsa öğrencilerin ezbere
yönelmesi sürpriz olmaz. Dolayısıyla nasıl bir sınav yaptığınız, öğrenmenin
nasıl ve ne sıklıkla oluşacağını etkiler. Kullanışlılık/maliyet de önemli bir
konudur. Yüksek maliyet gerektiren, çok sayıda uzmana ihtiyaç duyuran,
uygulaması zor olan ölçme araçları, sağladığı fayda eğer bu maliyetten fazla
değilse tercih edilmezler.
Tıp Eğitiminde Kullanılan Bazı Ölçme-Değerlendirme
Yöntemleri
Ölçme-değerlendirme
yöntemleri 5 kategoriye ayrılarak gösterilebilir:
1. Yazılı sınavlar: Çoktan seçmeli, doğru-yanlış, eşleştirme, tamamlama, açık uçlu soru cevaplama, hasta yönetimi soruları, gelişim sınavı, tez.
1. Yazılı sınavlar: Çoktan seçmeli, doğru-yanlış, eşleştirme, tamamlama, açık uçlu soru cevaplama, hasta yönetimi soruları, gelişim sınavı, tez.
2. Klinik/Pratik
Sınavlar: Uzun vaka, OSCE (Objective Structured Clinical Examination), OSPE (Objective
Structured Practical Examination), OSLER (Objective Structured Long Examination Record), GOSCE (Group OSCE).
3. Gözlem: Eğitici
raporu, kontrol listesi, değerlendirme formu. (Ek Not: Mini-CEX, DOPS)
4. Performans Kaydı:
Gelişim dosyası (portfolyo), karne (logbook).
5. Akran Değerlendirmesi
ve Özdeğerlendirme
Yazılı Sınavlar
Tıp eğitiminde en yaygın
kullanılan yöntem olduğu için tıp eğiticilerinin çoğu tarafından aşina olunan
bir sınav türüdür. Bunların içinde de yaygın kullanılanı, standardize etmesi
daha kolay olduğundan, çoktan seçmeli sorulardır. Çoktan seçmeli soruların
hasta senaryoları içermesi, daha üst düzey becerileri ölçmeye yardımcı olur.
Yazılı sınavlardan biri
olan gelişim sınavı (progress test), mezuniyet öncesi tıp eğitiminin tamamını
kapsayan ve çoktan seçmeli sorulardan oluşan bir sınavdır. Aynı sınava Dönem 1’den
Dönem 6’ya bütün tıp öğrencileri aynı anda girerler. Bu sınavın soruları her
defasında yeniden geniş bir soru bankasından seçilir ve sınavlar yılda bir ya
da birkaç kez yapılır. Böylelikle öğrencilerin gelişimleri ortaya konulmuş
olunur. Altı yılın tamamı gibi geniş bir kapsamı içerdiği için sınava yönelik
çalışma mümkün değildir, öğrencilerin sırf hatırlama gibi alt düzey bir
beceriyle öne çıkması engellenir.
Yazılı sınavların
uygulaması kolaydır. Özellikle çoktan seçmeli sorularla yüksek güvenilirlik
elde edilebilir. Çünkü bir eğiticinin kendi algıladığı şekilde notlandırmasına
gerek duyulmaz. Ayrıca kullanışlılığı da vardır, çok sayıda öğrenciye bile
kolaylıkla uygulanabilir. Bu olumlu yanlarına rağmen, sınırlılıkları da vardır.
Yazılı sınavlarla bilgiyi derinlemesine ölçmek zordur, daha çok hatırlama
düzeyinde bilgiler ölçülebilir. Ayrıca bilginin bağlamından koparılması ve
ayrıksı bir parça olarak sınanması da olumsuz bir tarafıdır.
Yazılı sınavların,
özellikle çoktan seçmeli olanların, öğrenciye etkisi “sınavı geçmek için
çalışmaya yönlendirme” şeklindedir. Öğrenci, hasta bakımını daha iyi yapmak ve
bilgiyi bütünleştirmek için değil, soruda sorulanı cevaplamak için çalışmaya
eğilim duyabilir. Bu, çoktan seçmeli soruların doğurabileceği ciddi bir
problemdir ve öğrenci böyle yaptığı için suçlanamaz. Değişmesi gereken sınavın
kendisidir.
Klinik/Pratik Sınavlar
Klinik performansı ölçmek
için kullanılan birincil yöntem OSCE’dir. OSCE’de klinik yeterliliklere odaklı
çok sayıda istasyonda öğrenciler becerilerini sergilerler. Her öğrenci aynı
istasyonlardan geçer. Sistem standardize edilmiştir. OSCE’nin türevi olan çok
sayıda sınav vardır. Bunlardan OSPE, klinik değil pratik sınavdır. OSLER ise
yapılandırılmış bir uzun vaka sınavıdır.
OSCE, klinik ortamdaki
performansın yazılı sınavlarda etkili olarak ölçülememesi, gerçek klinik
ortamları standardize etmenin ise zor olması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Amaç,
sınavın öğrenci, hasta ve değerlendirici bileşenlerinden hasta ve
değerlendirici bileşenlerini birörnek hâle getirip sadece öğrencinin sonuca
etki etmesini sağlamaktır. Bunun için OSCE’de genellikle standardize
kullanılarak hasta bileşeni standardize edilir. Değerlendiriciler ise
eğitilerek ve değerlendirme formları kullanılarak aynılaştırılır. Bütün bunlar,
sınavın güvenilirliğini artırır. Ayrıca, standardize hasta kullanımı da gerçek
hastaların güvenliğini riske etmemeyi sağlar.
OSCE’nin öğrenciye olumlu
etkileri vardır. Yazılı sınavlardaki “sınav için çalışma” tehlikeliyken,
OSCE’de sınav için çalışmanın sonucu zaten klinik yeterliliğe neden olur. Ancak
OSCE’nin klinik yeterlilikleri istasyonlara bölmesi, bir bütün olan
yeterliliklerin ayrıksı olarak algılanması gibi bir tehlikeye yol açabilir.
Öğrencinin, ayrı ayrı istasyonlara çalışması sonucunda bu istasyonların
tamamının oluşturduğu bütüncül yeterliliği elde edememesi ihtimali vardır.
OSCE, genellikle yazılı
sınavlara göre daha maliyetlidir. Standardize hastaların bulunup eğitilmesi,
çok sayıda değerlendirici gerektirmesi, istasyonlarda kullanılacak
araç-gereçlerin oluşturacağı masraflar gibi maliyetleri vardır. Ama Miller
piramidinin 3. basamağını ölçmesi bakımından değerlidir.
Gözlem
Klinik ortamda öğrencinin
gözlemi, bir başka yöntemdir. Gözlem, bir değerlendirme formu ya da kontrol
listesi ile yapılarak kaydedilir. Kayıt formunda değerlendiricinin yorumlarının
da yer alması faydalıdır. Değerlendiricilerin eğitilmesiyle ve formların
kullanılmasıyla bir nebze standardizasyon sağlansa da bu yöntemde
güvenilirliğin sağlanması zordur. Dolayısıyla kullanışlılık bakımından olumsuz
yanlara sahip bir yöntemdir. Sınavın öğrencilere etkisi bakımından
değerlendirdiğimizde, öğrencilerin klinik ortamda eksikliklerini gizleyip iyi
yanlarını öne çıkarması gibi bir tehlike olduğu görülür.
Performans Kaydı
Performansın kaydında
gelişim dosyası (portfolyo) ve karne (logbook) kullanılabilir. Gelişim dosyası,
öğrencinin öğrenme yolunda yapıp ettiklerine ve bunların hakkında kendi kendine
yaptığı düşünsel faaliyete (reflection) dair kayıtları/belgeleri içeren bir
dosyadır. İçinde her türden içerik bulunabilir.
Gelişim dosyasında, öğrencinin
gelişim süreciyle ilgili kendi düşüncelerinin ve değerlendirmelerinin yer
alması çok önemlidir ve gelişim dosyasını gelişim dosyası yapan esas nokta
budur. Gelişim dosyasının, diğer araçlarla ölçülmesi zor olan eleştirel düşünce
gibi becerileri ölçebilmesi onu değerli kılan bir özelliktir. Ayrıca,
öğrencinin sadece anlık durumunu değil, uzun süreli süreci ele alabilmesi
bakımından da değerlidir. Gelişim dosyası yönteminde güvenilirlik ve
geçerliliği sağlamak ise çaba ister.
Karne, gelişim
dosyasından daha dar bir kapsama sahiptir. Öğrencinin belirli bir alana özgü
deneyimlerinin basit bir kaydını içerir ve bu yapıp edilenlerle ilgili kendi
kendine düşünme (reflection) yer almaz. Karnede amaç, yapılacak uygulamaların
hepsinin yeterli sayıda yapıldığının belgelenmesidir. Karne, o uygulamaların
yapılmasındaki kaliteyi göstermez. Ölçme gücü düşük bir yöntemdir.
Akran Değerlendirmesi ve Özdeğerlendirme
Öğrencinin akranlarından
ya da kendisinden, bir becerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilemediğine dair
alacağımız bilgiler değerlendirme bağlamında oldukça faydalı olabilir. Bu
yapılırken kontrol listesi ya da değerlendirme formu kullanılabilir.
Öğrenciler, akranlarıyla klinik ortamda çokça vakit geçirdiğinden, bu
vakitlerin yeterliliği ölçme açısından değerlendirilmesi akıllıca olacaktır.
Öğrencinin kendini değerlendirebilmesi de ayrıca değerlidir. Ancak her ikisi de
iyi uygulanmadığında güven kaybı, akranlarla düşman hâle gelme gibi sorunlara
yol açabilir. Güvenilirliği ve geçerliliği sağlamak için çaba gerektirdiğinden
kullanışlılık/maliyet açısından yük oluşturur.
Bu içerik tamamen
aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak, sizi o asıl kaynağa başvurmaya teşvik etmek
için oluşturulmuştur.
Kaynak
Shumway JM, Harden RM
(2003) AMEE Guide No. 25: The assessment
of learning outcomes for the competent and reflective physician. Medical
Teacher, 25:6, 569-584. DOI: 10.1080/0142159032000151907
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
Tıp Eğitiminde Kullanılan Bazı Ölçme Değerlendirme Yöntemleri
Okuduğunuz bu yazıyı cihazınıza PDF olarak kaydetmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
Tıp Eğitiminde Kullanılan Bazı Ölçme Değerlendirme Yöntemleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder